Kitaplık kategorimizde bu hafta inceleyeceğimiz eser çoğu okurun yakından tanıdığı Mustafa Armağan’ın Aralık 2015’te yayınlanan YAVUZ SULTAN SELİM HAN “Davasına adanmış bir ruh” kitabıdır.
KİTAP BİLGİLERİ
Yayıncı Kuruluş: Timaş Yayınları
Yayınlanma Tarihi: Aralık 2015
Basım Yeri: İstanbul
Kapak Tasarımı: CumbaCo
İç Tasarım: Tamer TURP
Kitabın Türü: Tarihi Araştırma-Biyografi
Kitabın Sayfa Sayısı: 319
KİTAP HAKKINDA
Tarih kitaplarımızda ve yaşadığımız çevrede adı pek az geçen dokuzuncu Osmanlı Padişahı,
8 yıl gibi kısa süren hükümdarlığı süresince Osmanlı’ yı yüzyıllar boyu ayakta tutabilecek atılımlara ve başarılara imza atmış bir padişah.
2015 yılında birçok tartışmaya konu olmuş padişah.
Tabi hal böyle olunca yazarımız Mustafa Armağan’da bu büyük padişahı anlatan bir eseri kaleme alma gereği duymuş.
Yazarımız eserinde; Yavuz’un doğumundan ölümüne kadar geçen süre içerisinde, şehzadelik sürecini, devletin bekası yolunda girdiği kavgaları, tahta çıkış sürecini, seferlerini, idealistliğini ve daha aklınıza takılabilecek diğer soruların cevaplarını kaynak göstererek cevaplıyor. Diğer bir yandan yazarımız diğer kitapları gibi bu kitabını da sıkıcı olmayan, gayet sade ve akıcı, herkesin anlayabileceği bir dille yazmış. Roman tadında bir araştırma ve biyografi kitabı diyebiliriz. Bu da okurun kitabı daha istekli okumasını sağlıyor ve kitap adeta sizi tarihin o derin sularında harika bir yolculuğa çıkarıyor.
Okur Görüşü; Akbulut
Kitabı okurken tarihte geçmiş o vahim olayları günümüzle bağdaştırdığımızda “Tarihin tekerrürden ibaret” olduğunu bir kez daha çok iyi bir şekilde anlıyoruz. Tarihe saygı gösteren, tarihten ders almasını bilen ve Yavuz Sultan Selim Han’ı daha yakından tanımak isteye herkesi bu kitabı okumaya davet ediyorum. Yazarımızın yüreğine sağlık.
Vefat anı gelip çatmıştı. Sultan Selim Han Hazretleri bu fakire seslendi:
“Hasan Can, ne haldür?”
“Sultanım Cenab-ı Hakk’a yönelüb Allah ile olıcak zamandır.”
Sultan’ın o ateşten cevabı hala kulaklarımda uğuldar:
“Bizi bunca zamandır kimin ile bilürdün? Cenab-ı Hakk’a yönelişümüzde bir kusur mu gördün ki böyle söylersin?” (Eserden Alıntıdır.)