R7, R6’nın Veliahtı mı?

Bilindiği üzere Yamaha geçen sene artık R6’nın yol versiyonunun üretilmeyeceğini duyurmuştu. Tabi bu karar birçok motor tutkununda ne yazık ki hayal kırıklığı yarattı. Çünkü; R6 20 senedir orta segment supersportlar arasında en çok sevilen modellerdendi. 1000cc’lere kafa tutan canavar gibi bir supersport’du. Sonra R6’nın yerine R7’nin çıkacağı haberleri söylenmeye başladı. Tabi bu haber herkesi heyecanlandırdı, “daha iyisi mi geliyor yoksa” soruları kafaları kurcalıyordu. Peki R7 beklentileri karşılayabilecek mi, kafalarda bir sürü soru işareti… Ya da R7 gerçekten R6’ın veliahtı olabilir mi?

Bu iki modeli kıyaslamak mı?

Yamaha R7 modelini aslında R6 modeli ile kıyaslamak son derece yanlış olacaktır. Dış görünüş, grenajlar ve sürüş tarzı dışında aslında birbiri ile alakası olmayan iki farklı model. Yamaha, R6 modelinde 600 cc’lik 4 silindirli bir motor kullanırken, R7 modelinde MT7 modelinden tanıyacağımız 689 cc’lik çift silindirli CP2 ünitesini kullanmış. Yani karşımızda canavar gibi bir supersport motosiklet yerine, üzerine grenaj giydirilmiş ve spor bir sürüş tarzı oluşturulmuş bir MT7 var diyebiliriz.

Peki neden böyle bir model üretme gereği duyuldu?

Yamaha’nın aslında, dünya üzerindeki ekonomik dalgalanmaları ve insanların motosiklet alırken göz önünde bulundurdukları seçenekleri ele alarak bu modeli üretme kararı aldığını söylemekte de fayda var. İnsanlar supersport motosikletlerin hem çok pahalı hem de rahat olmadığını düşünerek daha çok sport turing modellere yönelmeye başlamışlardı. Dolayısıyla hem uygun fiyatlı hem de günlükte rahat kullanılabilecek bir spor motosiklet yapmak için Yamaha kolları sıvamış.

R7 özellikleri

R7’de CP2 bloğunu kullanarak bu motosikletin şehir içine ve günlük kullanıma daha uygun bir model olması sağlanmıştır. Aynı zamanda son derece kompakt bir yapıya sahip olan CP2 bloğu aerodinamik açıdan da oldukça fayda sağlayarak R7’ye serideki bütün motosikletlerden daha ince bir yapı kazandırmıştır. R7’de de diğer modellerdeki gibi kaydırmalı debriyaj üzerinde geliyor, bununla beraber isteğe bağlı olarak çift yönlü quick shifter opsiyonel olarak eklenebiliyor.

R7’nin sele yüksekliği R6’ya göre 1.5 cm aşağıda, aynı zamanda 2 kilo daha hafif bir model. Süspansiyon olarak önde tamamen ayarlanabilir ters teleskobik 41mm KYB, arkada ise iki yönlü ayarlanabilir KYB mono shock kullanılmış. R7 11000 devirde 106 beygir ve 9000 devirde 72 Nm güç elde edebiliyor. R6 ve R7’nin sürüş tarzları ise neredeyse tamamen aynı.

Ve toparlayalım

Uzun sözün kısası R6 duruşuyla, sesiyle, gidişiyle tam bir pist canavarı supersportken, R7 daha çok sportumsu bir yapıya sahip sokak motosikleti diyebiliriz. Ses mi? Bir motor tutkunu olarak R6’nın baştan çıkarıcı sesini hiçbir sese değişmem. Hatta uyumadan evvel telefonumdan R6 egzoz sesini açıp dinleyerek uyumuşluğum bile var.  Bu yazıdan sonra artık tarafınızı seçmek size kalmış.