Türk topraklarında doğmuş, 16.yy’dan itibaren oynanan, Türk zeka ve strateji oyunudur. Oyun Türk gelenekleriyle ilgili bir çok izler taşır ve Türkleri anlatan bir oyundur denilebilir. Mangala oyunu, oyuncularına; kurnazlık, esneklik, direnme, uyanıklık ve hafıza gibi beceriler kazandırır.

Oyunda iki büyük, hazine kuyusu ve 12 küçük, taş kuyusu olmak üzere 14 kuyu bulunmaktadır. Hazine kuyuları hariç her taş kuyusunun içerisine 4 taş konularak, toplam 48 taş ile oyuna başlanır. Oyunda her oyuncunun önünde yan yana bulunan 6 kuyu, o oyuncunun bölgesi, karşısında bulunan 6 kuyu ise rakip oyuncunun bölgesidir. Oyunda amaç hazine kuyusuna en çok taşı biriktirmektir. Oyuna kura çekilerek başlanır.

Kura neticesinde oyuna başlama hakkı kazanan oyuncu kendine ait herhangi bir kuyudan aldığı tüm taşları ilk taşı yine aldığı kuyuya bırakmak suretiyle sağa doğru birer taş atarak elindeki taşlar bitene kadar dağıtır. İlk taşı başladığı kuyuya koyması; o kuyuyu “BABA OCAĞI” saymasıdır.
Oyuncu dağıttığı taşlardan sonuncusunu kendi hazine kuyusuna bırakırsa tekrar oynama hakkı kazanır.
Oyuncu karşı oyuncunun küçük kuyularından herhangi bir kuyusundaki tek sayılı taşlarını çiftlerse (1 olanı 2, 3 olanı 4, 5 olanı 6 yapmak gibi) o kuyudaki tüm taşları alır. Bu kural Türklerin çift başlılığa karşı olduğunu ve yönetimde çift olanın dağıtılması gerektiğini gösterir.
Oyuncunun dağıttığı taşlardan son taş yine kendi bölgesinde boş bir kuyuya denk gelmesi ve o kuyunun karşısındaki rakip kuyuda taş olması durumunda oyuncu hem kendi taşını hem de rakip kuyudaki taşı ya da taşları alma hakkı kazanır. Taşları hazineye koyduktan sonra hamle sırası rakibe geçer.
Oyunda kendi kuyusundaki taşları tamamen bitiren oyuncu oyunu kazanır ve rakibinin küçük kuyularında kalan tüm taşları kendi hazinesine koyma hakkı kazanır.
Mangala oyunu 5 set üzerinden oynanır, her setin kazananı bir (1) puan, kaybedeni sıfır (0) ve beraberlik durumunda ise her oyucu yarım (0,5) puan alır.