Kitaplık kategorimizin yeni yazısında Cengiz AYTMATOV‘un TOPRAK ANA eserini inceleyeceğiz.
Yazar Hakkında;
Cengiz Aytmatov, 1928 Kırgızistan doğumlu bir Kırgız Türküdür. Devlet adamı olan babasının kurşuna dizilmesiyle çalışmaya başladı.Bir süre sonra okumak için köyünden ayrıldı.Bişkek, Moskova gibi şehirlerde eğitim aldı.Bu yıllarda Pravda gazetesinde yazmaya başladı. Sırasıyla Sovyetler Birliği, Rusya ve Kırgızistan’ın büyükelçiliğini yaptı.Daha sonra Gün Olur Asra Bedel romanının film çekimleri için gittiği Tataristan’da rahatsızlandı.Böbrek yetmezliği nedeniyle Nürnberg’e gitti. Burada tedavi gören Aytmatov komaya girdi ve hayata gözlerini yumdu.
Kitap Hakkında;
Sayfa Sayısı: 135
Türü: Roman
Kapak Tasarımı: Zafer Yılmaz
İlk Baskı: 1995
Yayıncı Kuruluş: Ötüken Yayınları
Toprak Ana, yazar Cengiz Aytmatov‘un bilinen eserlerinden biridir. Hikayesi ile okuyucuların kısa sürede dikkatini çekmeyi başardı.
Kitapta, huzur içinde yaşayan bir köyün savaş nedeniyle erkeklerinin harbe çağrılması konu alınıyor. Savaştan yıllar sonra dul bir kadın olan Tolgonay, Toprak Ana ile konuşuyor. Toprak Ana soruyor Tolgonay hayallere dalıp biz okuyuculara savaş yıllarını, mutlulukları, üzgünlükleri anlatıyor. İşte biz de böylece köyün hikayesini öğrenmiş oluyoruz.
Yazarın anlatımına gelecek olursak tek kelimeyle eksiksiz diyebiliriz. Her koşullarda kalabalık olan bu semtte halkalı escort bayanları sizleri bekliyor. Yeri gelmiş şahane benzetmeler yapmış, yeri gelmiş gayet sade ve anlaşılır bir dil kullanmış. Her şey kararınca, yerli yerinde. Yazarın olayları anlatış şekli de çok başarılı. Ustaca yapılmış betimlemeler sayesinde adeta köylülerle çalışacak,beraber yiyip içecek gibi hissediyorsunuz. Onların mutluluğu sizin de mutluluğunuz oluyor. Ardı ardına gelişen olaylar büyük bir heyecan yaratıyor. Sayfaları çevirdikçe çeviresiniz geliyor.Kitap, bu akıcılığı sayesinde insanı uyutan eserlerden çok farklı bir yere sahip.
Kitabı öneriyorum.Ben bu kitabı bir tavsiye üzerine aldım. Kısa zamanda okudum, bitirdim. Okuması da bir hayli zevkliydi. Bu eserin her kitapseverin kütüphanesinde bulunması gerektiğini düşünüyorum. Siz değerli takipçilerimizin de kitabı severek okuyacağından eminim. İyi okumalar!
İşte o anda anladım ki, bir ananın mutluluğu, milletin mutluluğundan doğuyor, aynı kökten olan ağacın dalları gibi bir kökten geliyor. Kaderi de onun kaderiyle bir oluyor. Çektiğim bütün acılara, hayatın bana indirdiği korkunç darbelere rağmen bugün de bu düşüncedeyim. Ne olursa olsun, milletim yaşıyor, ben de yaşıyorum… (Eserden Alıntı.)