Şeker Portakalı Kitap Analizi
‘’Şeker Portakalı’’, 130.basımını yapmış olması ve herkes tarafından seviliyor oluşundan çok daha fazla anlam taşıyor aslında. Yazarın Kendi deyimiyle 12 günde yazdığı ama 20 yıl içinde tuttuğu bir kitap.
Romanın kahramanı, yaşıtlarına göre zekası ve hayal gücü inanılmaz gelişmiş olan bir çocuk; Zeze. Daha 5 yaşında olan Zeze, sıradan şeyleri bile hayal dünyasında renklendiren, bunu gerçek gibi yaşayan ve mutlu olan bir çocuk olarak karşımıza çıkıyor kitapta.

Vasconcelos’un dediğine göre kendi hayatından izler taşıyan bu karakter yoksulluğun ortasında, ailesi ve kardeşleriyle yaşayan, portakal ağacı fidanıyla dost olan, komşuları yaramazlıklarıyla bıktıran, yaramazlıkları yüzünden sürekli dayak yiyen, akıllı, vicdanlı ve ince ruhlu bir çocuk.. Bir gün kaldıramayacağı bir acıyla yüzleşecek ve bunu bir ömür unutamayacaktır.
Kitaba başlarken sizi uyarmam gerek. Bu kitap içinde süper kahramanlar olan, herşeyin iyi gittiği, şahane hayatların anlatıldığı bir kitap olmaktan oldukça uzak.. Yoksulluk, bir çocuğun sevgisiz kalışı ve anlaşılamaması yüzümüze her sayfada çarpıyor. Diğer yandan bir çocuğun kendini keşfedişi, Portuga ile olan tatlı ilişkisi, girişimciliği, hayata bakışı içimizi ısıtıyor.
Kimsenin çiçek almadığı öğretmenine çiçek götürmek için dayak yemeyi göze alacak, sıcacık bir çocuk Zeze.. Asıl yoksulluğun sevgisizlik olduğunu anlatan bu şahane kitabı, çocuklardan çok yetişkinlerin okuması gerektiğini düşünüyor ve kitaba 10 üzerinden 10 veriyorum.
Diğer serilerini okumanız dileğiyle…(Güneşi Uyandıralım,Deli Fişek)
Betül Şimşir DER