Balkan Savaşları’ndan sonra Edirne’nin işgali sırasında atölyesindeki resimleri kurtarmaya çalışırken Bulgar askerleri tarafından öldürülmesi nedeniyle “Şehit” olarak anılan Hasan Rıza Bey, Türk resminin asker ressamlar kuşağındandır. Genellikle savaş konulu kompozisyonlar ve portreler çalışmıştır.
Şehit Ressam Hasan Rıza’nın Hayatı
1858 yılında İstanbul’un Üsküdar semtinde Ağahamamında’da doğan Hasan Rıza Bey’in Babası Miralay Şakir Bey, annesi Nefise Hanım’dır.
Resme küçük yaşta başlayan Hasan Rıza; Bahriye Mektebi’ndeki eğitimi sırasında okul arkadaşları arasında Ressam Hasan Rıza Üsküdar olarak tanınmıştır. Okulun idadi kısmını bitirip Harp Okulu’na geçtiği 1881 senesinde 93 Harbi’ne gönüllü olarak katılmış, Savaş sırasında da İtalyan bir ressamının korumalığına verilen Hasan Rıza, bu ressamdan etkilenmiş ve onun çalışmalarını yakından izlemiştir.
Savaş bittikten sonra Bahriye Mektebi’ndeki eğitimine geri dönen Hasan Rıza, okulun son sınıfında iken Sultan Abdülhamid’in yatının kamaralarında bulunan resimleri onarmak ve bozulan süslemeleri yenilemekle görevlendirilir. Hasan Rıza’ya bu görevdeki başarısından ötürü mezun olmadan “Subay” rütbesi verilmiştir. Ancak o, ressamlığı tercih eder ve rütbesini bırakarak resim çalışmak üzere İtalya’ya gider.

Ressam Hasan Rıza’nın İtalya günleri
On yıl Roma, Floransa, Napoli atölyelerinde çalışan Hasan Rıza sanat anlayışını geliştirdikten sonra Mısır’a geçerek iki yıl Mısır sanatı üzerine çalışır. On iki yıldan sonra Türkiye’ye döndüğünde kendisine rütbesi geri verilmek istendiyse de kabul etmez; Edirne Karaağaç’ta bir atölye kurup çalışmalarına atölyesinde devam eder. Ünlü kişilerin portrelerini ve tarihi olayları, özellikle Osmanlı tarihindeki önemli olay ve savaşların betimleyen tablolar yapar. Fatih Sultan Mehmet’in Topkapı’dan İstanbul’a girişini betimleyen tabloda kendisini Fatih’in bindiği kıratın hemen yanında, elinde tüfek olan yeniçeri muhafızı olarak resmetmiştir.
Edirne’de Ressam Öğretmen
Edirne’de çeşitli okullarda öğretmenlik yapan Hasan Rıza, Riyaziyeci Mehmet Nadir Bey’in kurucusu olduğu Numune-i Terakki Mektebi’nin Edirne şubesini kurmuş ve yönetmiştir. Edirne Vilayet Matbaası Müdürü Şevket Bey’in yapımında etkin rol aldığı Edirne Vilayeti Sanayi Okulu‘na (Edirne Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi) 1908 yılında müdür olur ve bu okul, Balkan Savaşı sırasında hastaneye dönüştürülmüştür. Hastanenin müdürlüğünü de Hasan Rıza üstlenir. Edirne Lisesi’ndeki öğretmenliği sırasında Dimetokalı ressam Hayri Çizel’in de hocası olmuştur.
Ressam Hasan Rıza Bey’in Şehit edilmesi
Bulgar ordusunun şehre girdiği 26 Mart 1913 günü atölyesindeki resimleri kurtarmak üzere Karaağaç’a doğru gittiği sırada Bulgar askerleri tarafından şehit edilen Hasan Rıza, aynı yerde şehit edilen 62 askerle birlikte defnedilmiştir.
Atölyesindeki resimlerin çoğu parçalanır, bazılarına el konularak götürülür, geriye kalan küçük bir kısmı ise halen Edirne Belediyesi’ndedir.
Şehit Ressam Hasan Rıza Bey, 12 yılını İtalya’da sanat eğitimi ve görgüsüyle geçirmiş önemli bir ressam, gerçek bir vatanperverdir. Etrafındaki ihtiras rüzgarlarından kaçarak, Edirne Sanayi Mektebi Müdürlüğü’nü üstlenmiştir.
Öğrencilerinden Sami Yetik ve Mehmet Ali Laga esir alınmalarına rağmen hocalarının eserlerine sahip çıkmaya çalışırlar. Mehmet Ali Laga, Edirne Müşiriyet Dairesi’nde asılı duran “Fatih’in Edirne’den Toplarla İstanbul’a Hareketi” tablosunu düşman eline geçmesin diye kasnağından çıkararak, esareti süresince vücuduna sararak saklar. Bu tablo halen Sabancı Müzesi koleksiyonundadır. İstanbul Askeri Müze, Deniz Müzesi ve İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ndeki diğer eserleri, hasan Rıza Bey’in sanat gücünü çok net olarak ortaya koymaktadır.