Kromoterapi adıyla bilinen renk tedavisi eski Mısır’da, Çin’de ve Hindistan’da çok eskiden beri biliniyordu. Bu tedavi yöntemi insanda bazı renklere ait merkezler olduğu teorisinden yola çıkmaktadır. Alan adı verilen bu merkezler belirli organları yönetir. Bu alanlar enerji alanlarıdır. Bunlar belirli renklerle uyum halindedirler. Renklerin özel hakimiyeti altında bulunan bu enerji alanlarının çalışması için bu renkler son derece önem taşır. Enerji alanlarının ilgili bu renkler tarafından doyurulması gerekir. Bu renkler yeteri kadar olmadığında enerji alanlarında organik ve ya psikolojik hastalıkların ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Böylelikle bu merkezler hiçbir şekilde görevlerini yapamaz duruma gelir. İdare ettikleri organlarda bazı hastalık belirtileri görülmeye başlar, uyum halinde bulundukları renk titreşimleri azalarak bu renge olan ihtiyaç fazlalaşır.
Her renk şifa verici etkinliğe sahip, önemli bir tedavi edicidir. Tüm renklerin bedenin değişik bölgelerine yönelik etkileri vardır. Bu etkiler yöntemine uygun kullanıldığında birçok hastalık için iyileştirici olur. Renkler hem tedavi amacıyla hem de kişilik özelliklerinin tespiti açısından önemlidir. İnsanın bedeninde enerjiye ihtiyaç duyulan bölgelerine zihinsel yöntemlerle ve daha başka metotlarla bu terapi yapılmaktadır. Sadece ihtiyaç duyulan bölgelere uygulanmasının dışında, insan aurasının düzeltilmesinde, beyinde alfa dalgası hakimiyetinin oluşturulmasında, sindirim sorunlarının tedavisinde, zihinsel performansın artırılmasında, kişinin psikolojik ve ruhsal dengesindeki dalgalanmaları ortadan kaldırmak amacıyla kullanımı hızla artmaktadır.
Dr. Recai YAHYAOĞLU