Irkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine psikolojik bir hastalıktır.

Malcolm X adını alan Amerikalı siyasetçi ve insan hakları savunucusudur. Gelmiş geçmiş en etkili Siyahi Amerikalılardan biridir.

Malcolm X’in Hayatı

Malcolm X, 19 Mayıs 1925’te Nebraska eyaletinin Omaha şehrinde dünyaya gelmiştir. Malcolm dünyaya geldikten sonra aile ırkçılık sorunlarından dolayı Milwauke’ye taşınırlar. Burada da fazla duramayan aile Lansing’e taşınır. Asıl adı Malcolm Little’dır. Müslüman olduktan sonra adı Malik El Şahbaz olmuştur.

Annesi; Louise Norton Little adında bir melezdir. Babası; Earl Little adında bir Baptist Hıristiyan vaizdi. Babası da, Amerikalı Siyahların hiçbir zaman gerçek özgürlüğe, bağımsızlığa ve itibara kavuşamayacağına inanmaktaydı. 1929 yılında Malcolm, 4 yaşındayken, ailenin evleri yakılır. Babası ise Ku Klux Klan tarafından 1931 yılında öldürülür. Maddi çöküntüyle birlikte psikolojik çöküntü de meydana gelen aile dağılmaya başlar ve sekiz kardeş farklı yetimhane ve bakımevleri arasında birbirlerinden bodrum escort  ayrılırlar. Malcolm’un annesi Louise Norton de akıl hastanesine yatırırlar.

Yeni bir hayat…

Koruyucu bir aileye evlatlık olarak verilen Malcolm yaşadığı evde çok iyiydi, Massachusetts’in siyah mahallesinde ilkokula gider. Lise eğitim hayatında ise başarılı bir öğrenci olur ve sınıfını birincilikle bitirir. Büyümektedir ama öğretmeni avukatlığın siyahlara göre olmadığını ve marangoz olmasının daha doğru bir seçim olacağını söyler.

Irkçılığın zirve yaptığı günlerde yaşadığı için üniversiteye gidemeyen Malcolm genç yaşta çalışmaya başlar. Michigan ve Boston gibi yerlerde çalışan Malcolm, kendini birden Harlem’de bulur. “Detroit Red” olarak tanınıp birçok narkotik, kadın ticareti ve kumar zincirini koordine eder. 1946 yılının şubatında 20 yaşında yakalanıp hırsızlıkla suçlanarak 10 yıl hüküm giyer. Bir siyah olarak, ona uygun görülmüş olan bu yaşama biçimi, onu sonunda hapishane hayatına itmiştir.

Üniversitem Harlem, Doktora tezim Hapishane…

Üniversiteyi Harlem sokaklarında tamamladığını ve doktora tezini de hapishanede hazırladığını uzun uzun anlatan Malcolm. O okuma açlığını hapishanede gidermiştir. Hapishane kütüphanesindeki kitapları tek tek okuyan Malcolm; o yıllar için: “Bir insanın düşünmeye ihtiyacı varsa, gidebileceği en iyi yer, bana sorulursa, üniversiteden sonra hapishanedir” demiştir. Ayrıca hapis yıllarında İslam diniyle tanışmış ve müslüman olmaya karar vermiştir.

Malcolm’un X soyadını alması…

1952 baharında Malcolm, yedi yıllık hapishane yaşamından sonra, başka bir Malcolm X olarak Harlem yerine Detroit’teki kardeşinin yanına gider. Hapisten önce bir sokak serserisi olarak tanınırken, şimdi Amerika’da büyük bir hızla gelişen İslam dininin etkili ve ateşli bir temsilcisidir. Çünkü; kendisini Wallace D. Fard tarafından kurulan ve Elijah Muhammed (Elijah Poole) tarafından yönetilen siyahi bir Müslüman grup olan Nation of islam‘ın (NOI) öğretilerine dalmış bulur.

Malcolm bu ara soyadı değişikliği için başvuruda bulunur ve başvurusu kabul edilen Malcolm, Eljah Muhammed’in “X” soyadını kullanmalarını öğütlediğinden dolayı, “Little” soyadını bir köle adı kabul eder ve kayıp kabile adının altını çizmek için “X” adını alır.

Elijah Muhammed beyaz toplumun Afro-Amerikalıları kendi kendilerini güçsüzleştirmeleri ve politik, ekonomik ve sosyal başarıdan uzak kalmaları için aktif olarak çalıştıkları yanında beyazların yaşadığı bir devletten ayrı olarak kendilerine ait bir devlet için savaş vermiştir.

Bununla birlikte NOI bilinen İslam’ın aksine ırkçı bir eğilime sahiptir. Zira beyazların “doğaları gereği şeytan” ve Tanrının bile siyahi olduğunu ilan etmektedir. NOI yakın gelecekte beyaz insanların yok edilip siyahilerin Allah’ın yönetiminde hükmedeceği büyük bir savaş olacağını ön görmektedir. O zamanlarda da Malcolm, NOI’nin katı disiplinine teslim olmuştur. Fakat gelecekte her şey daha farklı olacaktır.

1958’de Betty Sanders’le evlenen Malcolm X’in altı kızları olur. Ayrıca; Malcolm NOI içinde kısa sürede yükselmiş ve 1954’de Elijah Muhammed onu Harlem ana mabedinin imamı olarak tayin etmiştir. Ulusal konuşma programları, televizyon söyleşileriyle ve hareketin ana bilgi ve propaganda gazetesi “Muhammed Speaks”i kurarak NOI’nin adını her yerde duyurmasına yardımcı olur.

Malcom X’in karizması, enerjisi ve adanmışlığı birçok üyeyi etkilemiş ve onu NOI için akıl hocası Elijah Muhammed’den daha önde bir sözcü yapmıştır. 1952’de NOI üyeleri 500 civarındayken 1963’e doğru bu sayı 30.000’e yükselir.

Elijah’ın teşkilatına bir anda onbinlerce taraftar toplayan Malcolm X televizyon programlarına katılmaya başlamış ve siyah Müslümanlar adına ülke gündemini meşgul etmeye başlamıştır. Malcolm X siyahi enstitüler kurup kendilerini ırkçı şiddetten koruma yerine beyaz toplumla entegrasyonu savunması yüzünden, vatandaşlık hakları önderlerini özellikle Martin Luther King’i sert bir şekilde eleştirir.

Malcolm X; “Bizden niye nefret ediyorsunuz?” diye soran bir beyaz muhabire, “Bizi yüzyıllar önce buraya getiren, tarihimizden, kültürümüzden, dilimizden ayıran, hayvan gibi alıp satan beyaz adamdan nefret edip etmediğimi nasıl sorabilirsin? Bu bir tecavüzcünün iğfal ettiği kızcağıza “benden niye nefret ediyorsun” diye sorması gibi bir şeydir.

Artık siyah adama söyleyecek sözünüz kalmadı. Sizin süreniz doldu, geminiz kalktı. Beyaz şeytanı çalkantılı denizlerde, sert rüzgarlar bekliyor. Zalimler devrilmeye mahkûmdurlar, beyinleri yıkanmış ‘Tom amca’lar da birlikte helak olacaklar!..” cevabını verir.

Malcolm X, bu kadar sert konuşmasına rağmen göstere göstere “Kansız Devrim” ibaresinin de altını çizmektedir. Aslında istedikleri çok şey de yoktur. Dertleri; okumak, mevki sahibi olmak, yemek salonlarına, tiyatrolara, parklara ve bir de beyazların girdiği tuvaletlere girebilmektir, o kadar.

Malcolm X’in bu düşünceleri ve siyahların haklarını bu kadar cesurca savunuyor olması ırkçıları daha da öfkelendirmiş ve siyahlara olan şiddeti daha da artırmıştır. Tüm bu olanların üzerine daha kötü şeyler Malcolm’un 1963’te Başkan John F. Kennedy’nin ölümü üzerine “yapılan kötülük eninde sonunda sizi tekrar bulur” tespitinde bulununca olmaya başlar.

Malcolm X’in bu tespiti en iyimser şekilde “duygusuzluk” olarak görülmüş ve Elijah Muhammed’in Malcolm X’i susturmasına yol açmıştır. Bu, Malcolm X’in NOI’nin bir üyesi olduğunu inkârla aynı anlama gelmektedir. Bu durumu kabullenemeyen Malcolm X sessiz kalmak yerine 1964’de hareketten ayrılmaya karar verir ve politik alanda çalışmaya adanan İslami bir hareketi, “Müslüman Cami’sini kurar. Biraz kafa dinlemek ve tatil yapmak için Malcolm X ve eşi o zamanlar yeni yeni İslam cemaatine katılan ve boksör olan Muhammed Ali’nin evine giderler.

Hacca gittikten sonra Malcolm X

Malcolm X 1964 yılında ilk kez hacca gider. ABD’ye dönünce el-Hac (hacı) Malik el-Şahbaz adını alıp Sünni İslam’ı benimser. Beyazların artık şeytan olmadığını ilan ederek “gerçek kardeşliği” bulduğunu duyurur. Güçlü bir siyahi özgürlüğe inanmaya devam etse de artık beyazlara yönelik ırkçı eğilimler taşımamaktadır.

Malcolm X ve Alex Haley

Malcolm X’in hayatı, konuşmaları ve cesareti yazar Alex Haley’in dikkatini çekmiştir ve yazar Malcolm ile tanışır onun hayatını yazmak istediğini belirtir. Malcolm X yaşam hikâyesini yazması için yazar Alex Haley’le beraber çalışmaya başlarlar. Bu kitap taslağında (daha sonra The Autobiography of Malcolm X (1965) adıyla basılacaktır). Malcolm X kitabın basıldığını görecek kadar yaşamayacağı ön görüsünde bulunur. Bu ön görüsü de doğru çıkacaktır.

Malcolm’un Ölümü…

15 Şubat 1965’te East Elmhurst, New York’taki evi bombalanır; ancak ailesi fiziki bir yara almadan kaçar. Malcolm X nadiren korumalarla yolculuk etmiştir. Ancak bu bombalamadan 6 gün sonra, 21 Şubat 1965 tarihinde 6 silahlı kişi Malcolm X’in konuşma yaptığı kürsüye yaklaşarak yakın mesafeden 15 el ateş ederler.

New York Presbyterian Hastanesine ulaştığında, öldüğü ilan edilir. Harlem’deki cenazesine 1500 kişi katılır. Aynı yıl karısı Betty ikiz kızlarını doğurur. Mart 1966’da katilleri Talmadge Hayer, Norman 3X Butter ve Thomas 15X Johnson taammüden cinayetten suçlu bulunurlar. Saldırıda bulunan bu üç kişi nin de NOI üyesi olması pek manidardır.

Hala adından söz ettiren Malcolm X’in hayatı, yönetmenliğini Spike Lee’nin yaptığı 1992 yapımı bir sinema filmine konu olmuştur ve filmde Malcolm X’i Denzel Washington canlandırmaktadır.