Mahpeyker Kösem Sultan Kimdir?

Mahpeyker Kösem Sultan, Osmanlı İmparatorluğu tarihinin en güçlü kadın figürlerinden biri. Padişah I. Ahmed’in nikahlı eşi, kadınlar saltanatındaki nüfuzlu hasekilerin sonuncusu, IV. Murad ve İbrahim’in annesiydi. Mahpeyker Kösem Sultan’ın, Topkapı Sarayı’na cariye olarak gelmeden önceki isminin Anastasia olduğu bilinmektedir. Dönemin en güçlü ve en zengin kadınlarından biri olarak bilinmekteydi. 1589 yılında Yunanistan’ın Tinos şehrinde doğmuş, 2 Eylül 1651’de İstanbul’da boğdurularak öldürülmüştür. 

Saraya Gelişi

Bosna Beylerbeyi tarafından İstanbul’a gönderilen Mahpeyker Kösem Sultan çok kısa bir zamanda I. Ahmed’in dikkatini çekmiş ve gözdesi olmuştur. Bu dönemde siyasi işlere fazla bulaşmayarak hayır işleriyle meşgul olmuştur. I. Ahmed’in ölümü üzerine 27 yaşında dul kalmıştır. Bu dönemde devlet işlerinde etkinliğini arttırmıştır. Daha sonra tahta çıkan Sultan II. Osman (Genç Osman) tarafından eski saraya gönderilmiştir. Sultan Osman tahttan indirilince yerine geçen I. Mustafa’nın da akli durumunun elverişli olmaması sebebiyle nihayet kendi oğlu IV. Murad’ı iktidara getirmiştir. Padişah’ın yaşının genç olması sebebiyle ülkeyi saltanat naibi sıfatıyla idare etmeye başlamıştır. Bu durum Sultan Murad’ın idareyi tam olarak ele almasına kadar devam etmiştir.

Mahpeyker Sultan’ın Ölümü

1.İbrahim’in eşi olan Turhan Hatice Sultan ile Mahpeyker Kösem Sultan arasında zamanla bir rekabet ortaya çıkmıştır. Bunun sonucunda Kösem, 2 Eylül 1651 tarihinde baltacı askerlerden biri olan Kuşçu Küçük Mehmed tarafından bir perde ipiyle boğularak öldürülmüştür.

Zamanının en en güçlü kadın figürlerinden biri olarak gösterilen Mahpeyker Kösem Sultan birçok sözü günümüze kadar taşınmıştır.

  • Ya iktidar olacaksın ya da hiç!
  • İnsan böyledir; başarırsan kahraman olursun, başaramazsan asi.
  • Başarı, güçlülerle mücadele değil, onların gücünü kendi başarın için kullanmaktır.
  • Güçlü olmak, haklı olduğunuzu ifade etmez belki ama güç kimdeyse ona itaat edilir.
  • Dünyayı avucum içine almam için tek seçeneğim vardı: Güçlü olmak!
  • Çelik gibi bir iraden olacak ki, gücünü iradenden alacaksın ve böylece düşmanın sana doğru yaklaşamasın.
  • Bana kızanlar oldu, “şeytan” diyenler oldu. Bunu diyenler, eğer buralara kadar gelmeseydim, bu boşluğu kendileri doldurmayacak mıydı?
  • Zirveyi elde edemeyenlerin mazereti çok olur, kıskançlıkları da…
  • Kim güçlüyse onun etrafında toplanır insanlar. Tebaa dediğin, gücün gölgesi altına sığınır, güce hürmet eder, ona hizmet eder. Güçsüzsen, en büyük ideallerin bile para etmez.
  • İktidar mücadelesinde eğer seninle sarayda birlikte güçlenen bir kadın varsa ve sen ona saygı duyup değer veriyorsan, kendi kuyunu kazıyorsun demektir.
  • Zirveye çıksak bile bize sunulan nimetler karşısında gevşeyip bize yapılan eski haksızlıkları unutmak en büyük hatadır.
  • Hayatınızda bir değişiklik yapmak istiyorsanız, değişimin getireceği acılara da katlanmak zorundasınız.