Kocam Hala Sevgilim Mi? – Şebnem SEÇKİNER
Kitap İnceleme ve Yorum
Yazarın kendi flört evlilik hazırlığı ve 12 yıllık evliliğinde kazandığı deneyimlerden bahseden kitap flört aşamasında olan tartışmalı bir çiftin ayrılık hikayesiyle başlamaktadır. Bölüm bölüm evlilikle ilgili bilhassa eşine olan hislerinden bahsetmektedir. Henüz flört döneminde olan çift büyük bir ayrılıktan sonra pişman olup bir şekilde tekrar barışıyorlar ve artık hayatlarının dönüm noktası olan evliliğe ilk adımlarını atmaya karar veriyorlar ama iş asıl burada başlamaktadır, evlilik hazırlıkları düğün dernek nişan nikah ev dizaynından tutunda 12 yıllık birlikte geçen gerek zorlu gerek romantik gerek sevgi dolu gerekse en kızgın anlarını 200 sayfaya sığdırmıştır yazarımız.
Yazar kendi evliliğinden anlattığı kısa kesitlerde aslında bir kadın ve erkeğin olaylara bakış açısının çok zıt oluşunu göstermektedir. Mesela basit bir örnekle atacak olursak: yazarımız yeni bir tencere takımı almak istiyor ve eşine tencereler çok eskidi diyerek yeni tencere için yer hazırlamaya çalışırken eşi tamire ver yenilesinler sözüyle karşılık veriyor ve bunun gibi kısa didişmeler.
Aslında kadınların en çok şikayet ettiği durumlardan sadece biri. Oysa bir bayan olarak kitabı okuduğumda (ki birçok yerinde kendimi de gördüm) erkekler olaylara fazla düz bakıyorlar bakmasına da biz kadınlar da cümleleri fazla yuvarlıyoruz sanki. Aslında kitap özeti çıkarılacak bir kitap değil birçok yerine katılmama rağmen evlilik hazırlığında olan genç kızların hatta evliliği toz pembe gören ve beklentileri yüksek olan genç kızların mutlaka okumasını tavsiye ederim. En azından evliliğin lay lay lom değil de büyük bir sorumluluk olduğunu anlatmakta. Ve bir kere daha anladım ki eşini seven insan her halükarda seviyor ve her türlü zorluğa kol kanat geriyor.
Kişisel Görüşlerim
Bunun yanı sıra kitabı birkaç konuda eleştirmeden geçemeyeceğim. Yazarımızın bir başlığı çok dikkatimi çekti “Görücü Demek Öcü Demek”. Yazarımızın bu tip bir başlıkla Türk kültürü olan görücü usulü evlenme şeklini küçümsemiş olarak algıladım. Görücü usulüne karşı olabilirsiniz öyle de evlenmeyebilirsiniz fakat bunu bu tarz küçük düşürücü cümlelerle bir kitaba yazmayı uygun görmedim.
İkinci olarak şuna değinmek isterim ki kitapta bazı argo tabirler beni rahatsız etmedi değil. Ben bir kitabı okuyorsam benim muhatabım o kitabın yazarıdır ve bir yazar her zaman Türkçeyi temsil eder benim için Türkçeyi temsil eden bir yazardan böyle argo tabirler okumak yakışık olmuyor. Aynı zamanda okuduğum kitapta argo görmek benim için o kitabın kalitesini düşürüyor. Bunların haricinde yukarıda da bahsettiğim gibi kitap bize hayatın gerçeklerini bir kere daha hatırlatıyor.