Muhammed Esad ERBİLİ 1827 tarihinde Irak’ın Erbil kasabasında dünyaya geldi. Babası Mehmed Said Efendi’dir.

İlk öğrenimini Erbil ve Deyr’de tamamladı. Nakşibendiliğin Halidiyye koluna bağlı bir Şeyh olan babasının tekkesinde dini ilimlerini tahsil etti. 23 Yaşında yani 1870 yılında Şeyh Taha el Hariri’ye bağlandı manevi olarak kendini 5 yıl boyunca geliştirdi ve 1875 yılında hacca gitti. Hacc ziyaretinden sonra bağlı olduğu şeyhi vefat edince İstanbul’a geldi. Fatih Camii’nde hocalık yaptı. Abdülhamid hanın damadı Halid Paşa, İstanbul’da namı kısa sürede yayılan Esad Erbili’yi saraya davet etti. Meclis-i Meşayih üyeliğine tayin edildi. Kendisine bir tekke yöneticiliği verilmesi için başvuru yaptı. 1883 yılında Kelami Dergahı’na tayin oldu.
1900 yılında Abdülhamid Han tarafından bilinmeyen bir sebeple Erbil’e sürgün edildi. Sultanın meşhur vehmi tahrik ettirilerek gerçekleşen bu sürgünün açıklamasında ise “sıla-i rahm” deniyordu. (Buradan bir iftira sebebiyle sürgün edildiğini anlayabiliriz.) Sürgün yıllarında bağlılarından zengin bir hanımın kendisi için yaptırdığı tekke de ilim – irşad çalışmalarına devam etti. Meşrutiyetin ilanına kadar Erbil’de kaldı. Bu süre zarfında Mektubat eserini ortaya çıkaran mektuplarının çoğunu bu zaman zarfında yazmıştır.
Mesrutiyetin ilanı ile tekrar İstanbul’a döner ve Kelami Dergahına geçer. Dergahı geniş bir şekilde inşa ettirerek işe başlar.
1914 yılında yine Meclis-i Meşayih üyesi olur, Meclis-i Meşayih başkanının istifası ile de başkan olur. Tekkelerin başına kendini geliştirmiş kişilerin görevlendirilmesi için çalıştı. Bu arada Tasavvuf ve Beyan-ül Hak gibi dergilerde tasavvufla ilgili yazılar yazdı. Sultan Reşat tarafından Sürre Emini olarak görevlendirildi. 1915’te Meclis-i Meşayih reisliğinden istifa etti.

Kuvva-i Milliye’yi sonuna kadar destekledi. Öyle ki Fevzi Paşa kendisini ziyarete geldiğinde ona zafer için dualar etti. 30 Kasım 1925 tarihinde Tekkelerin Kapatılması Kanunu’nun kabulünden sonra sokağa çıkmama kararı aldı. Erenköy-Kazasker’de ki köşkünde inzivaya çekildi. Evi sürekli polis gözetimine alındı. 23 Aralık 1930 yılında Menemen olayı ile ilgili olarak tutuklandı. İdam istemi ile yargılandı ve idamına karar verildi. Oğlu Mehmet Ali Bey idam edildi. Esad Erbili’nin ilerlemiş yaşı sebebiyle cezası müebbete çevrildi. Böbrek hastalığından dolayı Menemen’de askeri hastanesinde tedavi altına alındı. 4 Mart 1931 günü vefat etti. Cenazesi ailesine verilmeyerek Menemen’e defnedildi. (Zehirlenerek Şehit edildiği söylenir. Defnedildiği yer söylenmemiştir.)