Kitap inceleme bölümümüzde ilk inceleyeceğimiz kitap Nisan/2015 tarihinde basılmış olan Okay TİRYAKİOĞLU’nun, “Fatih Sultan Mehmed Han” adlı eseri olacak.

Yayıncı Kuruluş: Timaş Yayınları
Yayınlanma Tarihi: Nisan/2015
Basım Yeri: İstanbul
Kapak Tasarımı: Ravza KIZILTUĞ
Kitabın Türü: Roman
Kitabın sayfa sayısı: 428

YAZAR HAKKINDA

Okay TİRYAKİOĞLU
Okurları ve edebiyatçılar tarafından Peyami Safa’nın halefi olarak gösterilen yazarımız,
1972 Mersin doğumludur ve çocukluğunu İstanbul-Erenköy’de geçirmiştir. Edebiyata yönelmesi, annesinin armağan ettiği gizemli ve kara mizah yüklü öykü kitaplarıyla başlamıştır. 1994 yılında Bilkent Üniversitesindeki eğitimini yarıda bırakarak tamamen edebiyata yönelmiştir. Yurt dışında, uzak ve gizemli ülkelerde yaşamayı daima sevmiştir.

Edebiyat çalışmalarının roman alanındaki ilk eseri Karanlığın Çağrısı ile Beyan Yayınları 2002/İlk Romanlar Ödülünü kazanmıştır. İkinci romanı Gölgeler 2004 yılında basılmış, bunu 2005 yılında üçüncü romanı Bin Yılların Gecesi takip etmiş, asıl çıkışını ise 2009 yılında Kuşatma 1453 eseri ile yapmıştır. Kuşatma 1453‘ü, Kanuni ve Yavuz eserleri başta olmak üzere diğer romanları izlemiştir.
Fatih Sultan Mehmet Han yazarımızın Timaş Yayınları tarafından yayınlanan on dördüncü romanıdır.

Yazarımızı tanıttıktan sonra kitap incelememize başlayabiliriz;

Öncelikle yazımın başlığını kitabın harika kapak tasarımından ilham aldığımı söylemeliyim. Tasarımcı, eseri Fetih ve Fatih’in ruhuna uygun bir tasarımla süslemiş. Kitabı elimize aldığımızda bizi dev bir kartala, büyüleyici ve bir o kadar da sade, işlemeli bir kılıç karşılıyor. Bu tasarım da kitap hakkında düşüncelerinizin anında oluşmasını sağlıyor.
Kitabı okumaya başladığınız andan itibaren ise kitap sizi o mükemmel kurgu, yazarın kullandığı kolay anlaşılır dili ve tasfiriyle daha ilk sayfadan
kendine hapsetmeyi başarıyor. Son sayfaya kadar eserde sürekli var olan aksiyon, edebiyat, diyaloglar, duygu, akıl ve erdem kitabı
elinizden bırakmanızı imkansız hale getiriyor.
Yazar bu eserinde, ağırlıklı olarak İstanbul’un Fethi’ni anlatmak yerine Fatih Sultan Mehmed Han’ın ahlakı, gençliği, eğitimleri, savaşları ve seferleri
hakkında okuyucuya gayet iyi bir şekilde açıklıyor. Fatih’in nasıl Fatih olduğunu, tarih derslerinde anlatıldığı gibi basit bir devlet adamı mı yoksa; edebiyat, coğrafya, sanat, spor, bilim alanlarıyla ilgilenen alim ve yiğit bir devlet adamı mı olduğunu anlamak ve çocuklarınıza atasını daha detaylı anlatabilmek istiyorsanız okumanız gereken eserin bu olduğuna inanıyorum.
Eğer sizlerin de tarihi romanlara ayrı bir ilginiz varsa ve başka yazarlara ait sade, sıkıcı (ders kitabı niteliğinde) sizi tatmin etmeyen kitaplara rakip olabilecek, içerisinde yaşayabileceğiniz, ağlayıp gülebileceğiniz ve en önemlisi ruhu olan bir kitap arıyorsanız bu eseri şiddetle tavsiye ederim.

Siz okuyucularımızı da fazla sıkmadan kısa bir inceleme yazısı yazmaya çalıştım umarım faydalı bir yazı olmuştur. Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkürler!

Molla Muhyiddin’in sesi duyuldu o sırada. “Eğer padişahlığına itimaden mahkemenin hükmüne karşı gelseydin, bu defa hakkından gelecek olan şu koca topuzdu Devletlum.” Tatlı sert bir ifadeyle, az gerisinde duran mahkeme muhafızlarından birinin elindeki koca topuzu gösteriyordu genç Molla.
Mehmed Han gülümseyerek Kul Ömer’in belinde asılı iri kılıcı işaret etti. “Sen de padişahlığımdan ürkerek kanun ve nizamın hükümleri dışına çıksaydın hakkın Ömer’in kınındaki şu koca kılıçtı Molla.” (Eserden Alıntıdır.)