Geçen gün bir gazete sayfasında rast geldiğim düşündürücü bir ufak yazıyı sizlerle burada paylaşmak istedim. Yazımızın baş kahramanı Meraklı bir deve. Hikayemiz de şöyle…
Genç deve annesine sormuş; “Anne niye bizim ayaklarımız bu kadar büyük?”.
Anne cevap verir; “Çölde kuma batmamak için.”
Genç deve bir soru daha sormuş annesine; “Peki kirpiklerimiz neden bu kadar gür?”
Anne deve tekrar cevap vermiş; “Çölde kum fırtınaları olur, bu fırtınalarda gözümüze kum kaçmasın diye.”
Genç devemiz meraklı ya bir soru daha sormuş; “Bizim niye hörgüçlerimiz var?”
Anne deve sabırlı tabi tekrar cevap vermiş; “Çölde çok uzun süre susuz kalabilmemiz için, bu hörgüçlere su depolarız.”
Sonunda genç, meraklı devemiz sormuş; “Peki bizim bu hayvanat bahçesinde işimiz ne?”
Yüzünüzde oluşan tebessümü görür gibiyim. Yalnız günümüze de baktığımızda neredeyse her insanın farklı özellikleri olmasına rağmen, herkesin iyi veya kötü olduğunu düşündüğü bir sisteme uyup yetenek ve özellikleriyle tamamen alakasız yerlerde yaşıyor veya çalışıyor olması garip değil mi? Kendimizi mi bu yetenek ya da özelliklerimizden uzaklaştırıyoruz, yoksa birileri bu yeteneğimizi ya da özelliklerimizi kullandırmamak için mi çaba sarf ediyor…
Kafamda deli sorular… Neyse yazıyı tadında bırakalım, fazla felsefeye gerek yok. Meraklı devemizin de “Merakına sağlık” diyorum ve yazımı noktalıyorum.
Selametle kalın…