Filmin Adı: DÜNYANIN EN GÜZEL KOKUSU

Yıllar sonra Ahretlikle başbaşa bir film keyfi yapalım dedik. Hazır çocukları da uyutmuşuz… Bu filmi seçtik. En ufak bir fikrimiz yoktu. Türk filmi olduğunu bile düşünmemiştik. Neyse…

Elimizde çaylar, önümüzde kocaman bir ekran… Anne olduğumuzdan beri sinemaya gitmek bize haram olduğu için -ne sandınız- tabi ki oturma odasının konforunda başladık izlemeye…

Başlarda filmi güzel bulmadık… Tuba Ünsal işte dedik… Elbette Rıza Kocaoğlu’nun oyunculuğuna diyecek yok… Ama konu bizi gerdi. Sadece çocuk sahibi olmak için evlenmeye karar veren iki kankanın hikayesi diye baktık. Sürekli ellerinde biralar aşk ve evlilik üzerine konuşan bi grup insan işte… Lakin… Filmin bir kırılma noktası varmış! Bizi gerçekten şaşırttı ve istemsiz yan yandan ağlamaya başladık.

“Elimizdekinin kıymetini bilmek için izlemeye değer bir film” olduğu kararına vardık. Bir de acaba kadının yaptığı bencillik miydi diye sorgulamaya… Biz olsak ne yapardık diye düşünmeye…

Kırılma noktasını söylemeyeceğim tabi ki… İzleyin derim… Hemde yanınızda sevdiğinizle… Hele de incir çekirdeği kadar olmayan sorunlarda boğuluyorsanız!…

Gerçi ne derler; anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az…

KİTAP HIRSIZI